25 Aralık 2013 Çarşamba

TARİH SINAVI İÇİN ÖRNEK SORULAR !!

ÖRNEK SORULAR 154 TANE

İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Resimleri indirerek veya yeni sekmede aç diyerek daha net görüntüleyebilirsiniz...











24 Aralık 2013 Salı

TEMSİL HEYETİ'NİN ANKARA'YA GELMESİ

TEMSİL HEYETİ'NİN ANKARA'YA GELMESİ
(27 Aralı
k 1919

27 Aralık Atatürk'ün Ankara'ya Gelişi Sevr Antlaşmasına göre yurdumuzun düşmanlar tarafından bölünmesi kararlaştırıldı. Urfa, Antep, Maraş, Adana, Antalya ve Osmanlı Devleti’nin merkezi İstanbul işgal edildi. Yunanlılar 15 Mayıs 1919’da İzmir’e girdiler. Yurdumuzu bu durumdan kurtarmak ve halkla el ele vermek için, Atatürk 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktı. Halk tarafından büyük bir coşkuyla karşılanan Atatürk, 12 Haziran 1919’da Amasya’ya geldi. Burada alınan kararlar 22 Haziran 1919’da Amasya Genelgesi olarak yayınlandı. Erzurum’a geçen Atatürk, 23 Temmuz 1919’da Erzurum Kongresini, 4 Eylül 1919’da da Sivas Kongresini topladı. Bu kongrelerde milli iradeye dayalı hükümet kurulması ilk hedef olarak belirlendi. Tüm illere telgraflar çekilerek halkın kendi adına karar verecek temsilcileri seçmesi istendi. Seçilen temsilcilerin toplanacağı bir yer gerekliydi. Ankaralılar Atatürk’ü ve temsil heyetine seçilenleri Ankara’ya davet ettiler. Atatürk Kurtuluş Savaşı’nın en iyi Ankara’dan yönetileceği inancındaydı. Yurdumuzun tam ortasında ve cephelere de eşit uzaklıktaydı. Tüm illerde haberleşme ve ulaşım olanağı yoktu. Bu düşüncelerle Atatürk ve temsil heyetinin üyeleri 27 Aralık 1919’da saat 14.00’de Dikmen sırtlarından Ankara’ya geldi. Atatürk’ün Ankara’ya gelişi, Kurtuluş Savaşı dönemindeki en önemli olaylardan biridir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşu, Türk ordusunun kurulup hazırlanması çalışmaları Ankara’da yapıldı. Ankara milli mücadelenin merkezi haline geldi.

20 Aralık 2013 Cuma

Mehmet Akif Ersoy'un 74. ölüm yıl dönümü...




Bugün, uzun yıllar yoksullukla, savaşlarla bitkin düşen Türk milletinin yoktan var olma mücadelesini anlatan, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun simgesi olan İstiklal Marşı'nın söz yazarı Mehmet Akif Ersoy'un 74. ölüm yıl dönümü...
''Korkma! sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak, Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak...'' dizeleriyle başlayan ve Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin simgesi olan Mehmet Akif Ersoy'u minnetle anıyoruz.

5 Aralık 2013 Perşembe

İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ HAFTASI


İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ HAFTASI




İnsan hakları tüm insanların eşit derecede sahip olduğu temel hak ve özgürlüklerdir. Dil, din, ırk, cinsiyet farklılığı ayırt etmeksizin, herkesin yararlanması gereken haklardır.

İnsan haklarına dair ortaya çıkan ilk hareket İngiltere'de oldu. 1215 yılında Magna Carta Libertatum (Büyük Özgürlük Fermanı) yapılmıştır. Bu belge ile kralın yetkileri sınırlandırılmış, insanlara hak ve özgürlüğün yolu açılmıştır. Günümüze kadar ulaşan Magna Carta Fermanı, demokrasi konusunda, anayasal düzenin oluşmasında atılmış en önemli adımdır. İnsan hakları adına yapılan bu girişimler daha sonraları da devam etti.

4 Temmuz 1776'da ABD'de ‘Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi' ile 1789'daki Fransız Devrimi ile yapılan insan haklarını korumak adına ‘İnsan ve Yurttaş Hakları' bildirgeleri ve yine 1776 yılında ‘Virginia Haklar Beyannamesi' ile insanlık ve demokrasi adına yapılmış en önemli mücadelelerdir.

İnsan haklarının gereken değeri görmeleri için yapılan çalışmaların yanı sıra bağımsızlık hareketleri de ön plana çıkmıştır. En önemlisi Hindistan'ın İngiliz sömürgelerinden kurtararak, bağımsızlık kazandırılmasını sağlayan ‘Mahatma Gandhi' hareketidir.

Birleşmiş Milletlerin asıl amacı insan hak ve özgürlüklerini korumak, barış ve güvenliği sağlamak olduğu için 10 Aralık 1948 yılında ‘İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'ni yayınladı ve tüm dünyaya ilan etti. Bugün bu tarihi takip eden hafta ise 'İnsan Hakları Haftası' olarak kutlanmaktadır.

İnsan Hakları Beyannamesinin genel içeriğinde yer alan konular ise; Bu bildiriyle yalnızca demokratik yollarla sağlanan anayasal hakları değil, medeni, toplumsal, kültürel, ekonomik haklar ile din ve vicdan özgürlükleri de yer alır. Sosyal güvenlik, çalışma, eğitim gibi haklardan yararlanma hakları da vardır. Ayrıca bu hak ve özgürlüklerin hiçbir devlet, kurum toplum tarafından kaldırılmasını amaçlayan bir etkinlik ya da girişime olanak verilmez (madde 30) ibaresi yer almaktadır.

İnsan hakları insanoğlu var olduğundan beri yaşadığı dönemin kurallarına göre kimi zaman zorlayıcı, baskıcı, köle hayatı yaşamak zorunda kalmaları, işkencelere maruz kalmaları gibi durumlarla çoğu zaman gündeme gelmiştir.

Bu yüzden İnsan Hakları Evrensel Bildirisi'nin ilk maddesi şöyle başlar: 'Bütün insanlar, hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.'
İnsan Hakları konusunda çalışan uluslararası sivil toplum örgütleri de vardır. Bunlar: Uluslar arası Af Örgütü, Uluslararası Hukukçular Komisyonu, Uluslararası PEN klubü, Uluslararası Kızılhaç Komitesi, İnsan Hakları İçin Uluslararası Birlik'tir.
Ayrıca Evrensel Beyanname kabul edildikten sonra insan hakları için yapılmış bildiriler de vardır. Bunlar: Birleşmiş Milletler Kadınların Siyasi Haklarına İlişkin Sözleşme, Birleşmiş Milletler Yargı Bağımsızlığına Dair Temel Prensipler, BM Çocuk hakları bildirisi, Avrupa Sosyal Haklar Sözleşmesi, Afrika İnsan ve Halklarının Hakları Şartı'dır. İnsan hakları konusunda günümüzde de halen faaliyetler sürmektedir.

24 Kasım 2013 Pazar

Dünya'da insan eliyle yapılmış harikalar (Dünya Mirası Listesi)

Chichen Itza / Meksika


Chichen Itza (ya da okunuşuyla Çiçen İtza), Meksika'nın Yucatán Yarımadası'nda, Valladolid ve Merida arasında yer alan, Kristof Kolomb öncesi dönemde kurulmuş bir İtza Maya kentidir. Muhtemelen bir dönem Yucatan’ın dini merkezi olmuştur. Günümüzde Meksika’nın en çok ziyaret edilen ikinci arkeolojik sit alanıdır. Chichen-Itza’daki El Castillo (kale) adıyla tanınan Kukulkan (Kukuul Kaan) piramidinin yüksekliği üst platforma nazaran 24 m'dir.

Stonehenge / Büyük Britanya



Antik Çağ'ın bilgeliğinin en önemli sembolüdür. Bu yapı, astronomi, astroloji, geometri, meteoroloji ve paganizmle ilişkilendirilmektedir.İngiltere'deki Salisbury Düzlüğü'nde eskiden dinsel törenler için kullanılan ve Kelt rahiplerinden oluşan bir sınıf olan Druidlere atfedilen büyük taşlardan oluşan bir çember vardır. Druidler'in bu taş çemberini kullanmış olması mümkünse de, başlangıcı İngiliz adalarındaki Neolitik insanlara kadar uzanmaktadır. Keskiyle yontulmuş, düzgünleştirilmiş ve dışarıdan yerel bölgeye taşınmış, dik konumundaki otuz taştan (bunlardan halen on yedisi ayaktadır) oluşan ve kavisli hale getirilerek dik duran taşların üzerine yerleştirilen lento (kiriş) taşlarını içeren ve böylelikle çember şeklinde kapı boşlukları oluşturan tek taş çemberdir.

Gize Piramitleri / Mısır



Gize Piramitleri,

-Keops Piramidi
-Kefren Piramidi
-Mikerinos Piramidi

Bu üç piramitten sadece Keops (Khufu olarak da bilinir) Dünya'nın yedi harikası'ndan biridir. Dünya'nın yeni yedi harikası'nda da onur ödülü bulunmaktadır.7 Harika'nın hala yaşayan tek kanıtı; öylesine ki, tarihçilerin veya ozanların onu harika olarak tanımlamasına hiç ihtiyacı yok. Görüntüsü, ölçüleri ve şekliyle inanılmaz güzellikte görkemli dev bir yapıt. Büyük Piramit ya da Khufu-Keops Pramidi hala zamana karşı dimdik duruyor ve yok olmamakta direniyor. Yeri; Giza'da antik Memphis kentinde, bugünkü Mısır'ın başkenti Kahire'nin bir parçası.

Yasak Şehir / çin



Yasak Şehir Ming Hanedanı'nından Çing Hanedanı'nın sonuna kadar kullanılmış Çin imparatorluk sarayıdır. Çin'in Pekin şehrinin ortasında bulunmaktadır. Yaklaşık 500 yıl imparator ve hizmetlilerine evsahipliği yapmış, aynı zamanda Çin hükümetinin törensel ve politik merkezi olmuştur. 1925'ten beri Saray Müzesi'ni barındırmaktadır.1406 ve 1420 tarihleri arasında inşa edilmiş olan kompleks 720.000 m²'lik bir alana yayılmıştır ve 8.707 odalı 980 yapıdan oluşmaktadır. Yasak şehir 1987 yılında Dünya Kültür Mirası listesine eklenmiş ve Unesco tarafından dünyada korunmuş en geniş antik ahşap yapılar bütünü olarak tescillenmiştir.

Hatşepsut Tapınak-Mezarı / Mısır



Hatşepsut veya Hatçepsut; Antik Mısır'da 18. Hanedan döneminde hüküm sürmüş kadın firavun.Hatşepsut Tapınağı dizayn ve dekorasyonu yüzünden Mısır'daki çok karakteristik yapılardan biridir.Yeni Krallık zamanındaki gibi kireçtaşından yapılmış ve kumtaşı kullanılmamıştır.

Akropolis / Yunanistan



Akropolis, eski Yunan kentlerinde, kentlerin yanıbaşındaki yüksekliklere verilen addır. Yunanca akropolis "yukarıda bulunan şehir" anlamına gelir.Klasik dönem Yunanistan'ında her önemli yerleşme yerinin bir akropolisi vardı.Tapınaklar, hazinelerin saklandığı yapılar ve çeşitli kurumlar burada yer alırdı. Saldırı durumunda akropolis sonuna kadar savunulurdu.Akropolislerin en ünlüsü Atina Akropolisi'dir. Attike ovasında, deniz düzeyinden 152 m yükseklikte 270x150 boyutlarında bir kayalık olan Atina Akropolis'ine Cilalıtaş devrinde yerleşildi. Tunç devrinde (M.Ö. yaklaşık 3000) evler ve bir kral sarayı yapıldı.Günümüze kalan görkemli yapılar, Milattan önce 5. yüzyılda devlet adamı Perikles tarafından başlatılan geniş bir yapı programı sonucunda gerçekleştirildi.

Ayasofya / Türkiye



Ayasofya Bizans İmparatoru I. Jüstinyen tarafından M.S. 532 - 537 yılları arasında İstanbul'un tarihi yarımadasındaki eski şehir merkezine inşa ettirilmiş bazilika planlı bir patrik katedrali olup, 1453 yılında İstanbul'un Türkler tarafından alınmasından sonra, Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye dönüştürülmüştür. 1935 yılından beri ise müze olarak hizmet vermektedir. Ayasofya, mimari bakımdan, bazilika planı ile merkezi planı birleştiren, kubbeli bazilika tipinde bir yapı olup kubbe geçişi ve taşıyıcı sistem özellikleriyle mimarlık tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak ele alınır.

Kubbet-üs Sahra / Kudüs



Kubbet-üs-Sahra Kudüs'te Müslümanlar ve Yahudiler tarafından kutsal kabul edilen kaya üzerine Emeviler devrinde inşa edilen ortası kubbeli sekizgen bina.İslam mimarîsinde bilinen ilk kubbeli eserlerden olan Kubbet-üs Sahra, Emevi Halifesi Abdülmelik devrinde 687-691 yılları arasında inşa edilmiştir. Binanın iç yüzeyi ve kubbesi Kur'an sureleri ve çeşitli motiflerle süslenmiştir.

Çin Seddi / Çin



Çin Seddi, Çin'in kuzeybatısı boyunca uzanır. Dünyanın en uzun savunma duvarıdır. Kalıntıları Po Hay körfezinde deniz kıyısında başlar. Pekin'in kuzeyinden geçerek batıya yönelir ve Huang-Ho nehrini ikiye bölerek güneybatıya uzanır. Gobi Çölü'nün güneyinden batıya yönelerek devam eder.Genellikle duvarın yüksekliği 4-6 metre, taban kalınlığı 7 metre ve üst kalınlığı ise 6 metre civarındadır. Kalın olan yerlerin üzerinde atlar ve arabalar gidebilmektedir. Kalın duvarlar boyunca siperlik ve okçu delikleri vardır. 200 metrede bir gözetleme kulesi veya kale ve 9 kilometrede bir fener kulesi bulunur. Duvar üzerinde yer yer saray ve tapınaklara da rastlanır. Bazı yerlerde setler, kademeli savunmaya olanak verecek şekilde birkaç sıra halinde yapılmıştır.

Taj Mahal / Hindistan



Tac Mahal, Babür İmparatorluğu'nun 6. hükümdarı Şah Cihan (Şah-ı Cihan:Dünyanın Şahı) (1593-1666) tarafından, o zamanki imparatorluğun başkenti olan Hindistan'ın Agra şehrinde, Jumna (Yamuna) Nehri'nin kıyısında yaptırılmıştır.Bir isyanı bastırmak için ordularıyla Burhanpur'a giden Şah Cihan'a, dokuz aylık hamile olmasına rağmen her zamanki gibi eşi Mümtaz Mahal de eşlik etmişti. Mümtaz Mahal, 14. çocuklarını doğururken öldü. Şah Cihan, eşinin ölümünden sonra 2 yıl yas tuttu. Artık devlet işlerine ilgisini kaybeden hükümdar, teselliyi sanat ve mimaride buldu. Eşinin ölümünün ertesi yılı 1632'de Tac Mahal'in temeli atıldı.

Petra / Ürdün



Petra, Ürdün'ün Lut Gölü ile Akabe Körfezi arasındaki toprakları üzerinde yer alan antik kenttir.MÖ 400 ile M.S. 106 yılları arasında Nebatiler'e başkentlik yapmıştır. Roma İmparatorluğu tarafından işgal edilene kadar başkent olarak varlığını sürdürmüştür. M.S. 400 yıllarından sonra deprem ve ekonomik sıkıntılardan dolayı kent gözden düşmüş ve zaman içinde unutulmuştur. Petra'nın ilk yapım amacı tarihçiler tarafından bulunamamıştı. Ancak yapılan son araştırmalarda Petra'nın altında gizli gömülü bir bölüm olduğu ve bu bölümün kral mezarları olduğu araştırmalar sonucunda kesinleşmiştir.

Kolezyum / İtalya



İtalya'nın başkenti Roma'da bulunan Flavianus Amfitiyatro olarak da bilinen Kolezyum bir arenadır. Usta bir komutan olan Vespasianus tarafından MÖ 72 yılında yapımına başlandı ve M.S. 80 yılında Titus döneminde tamamlandı. Daha sonraki değişiklikler Domitian hükümdarlığı zamanında yapılmıştır.İmparatorlar burada Roma halkını eğlendirmek için ve biraz da kendi eğlenceleri için gladyatör dövüşleri düzenlerdi. Bunlardan başka pek çok halk gösterileri, taklit deniz savaşları, hayvan avcılığı, infazlar, meşhur savaşların yeniden canlandırılması, klasik mitolojiye dayanan dramalar olurdu. Kolezyum daha sonra barınma yeri, iş dükkânları, dini kışlalar, istiham, taş ocağı, Hristiyan türbesi olarak çeşitli amaçlarla kullanıldı. Asıl adı Arena iken, sonradan, girişteki heykelin adını aldı. 7 Temmuz 2007 tarihinde, Dünyanın Yeni Yedi Harikası'ndan biri seçildi.

Terracotta Ordusu (Toprak Askerler) / Çin



İlk Çin imparatoru Qin Shi Huang'ın mezarında bulunan terrakotta heykeller. MÖ 210 tarihinde yapılmış olan heykeller, 1974'te Çin Halk Cumhuriyeti'nin Shaanxi eyaletine bağlı Xi'an yakınlarında bir çiftçi tarafından bulunmuştur. Ordunun "İlklerin imparatoru" olarak bilinen Çin Şı Huang'ın mezarını koruduğuna inanılır.Çin'deki tüm beylikleri yenip Savaşan Devletler dönemine son veren Qin Shi Huang, Qin Hanedanı'nı kurarak kendini imparator ilan etmiştir. Tarihçi Si Maqian'in kaydettiğine göre, Qin Shi Huang henüz hayattayken MÖ 246 yılında başlanan mezarının inşası 30 küsür yıl sürmüş, inşaatta 700 bin kişi çalıştırılmıştır.Çin’in Shaanxi eyaletinin Xi’an kenti civarındaki Lishan bölgesinde bulunan mezarın temeli dörtgen şeklinde, güneyden kuzeye 350 metre uzunluğunda, doğudan batıya 345 metre genişliğindedir; 76 metre yüksekliğinde toprak bir piramit şeklindedir.Boyları 183-195 santimetre arasında değişen bu heykel askerlerin her birinin yüz ifadesi farklıdır. Kazı alanında çoğu hala toprak altında 8000 asker, 520 atıyla birlikte 130 savaş arabası, 150 süvari atı bulunduğu tahmin edilmektedir.

Vedenik Su Kanalları / İtalya



Kuzey İtalya'nın doğusunda Adriyatik Denizi'nin kuzey kıyılarında, İtalya'ya bağlı ada şehirdir. Yaklaşık 118 adacık üzerine kuruludur. Tarihsel Venedik şehrinde adacıkları birbirinden ayıran 170 kanal ve bunları birbirine bağlayan 400 köprü bulunur.Genel taşıma deniz otobüsleri ve deniz taksileri tarafından sağlanır. Fakat pekçok turist burayı gondollar ile gezip görür. Kanalın bir ucu Santa Lucia demiryolu istasyonu yakınındaki Venedik denizkulağında, diğeri Saint Mark Basin içindedir. Kanal iki ucu ortasında geniş bir S şeklini alır. Kanal 3.800 metre uzunluğunda ve ortalama dip derinliği ise 5 metredir.Büyük Kanal kıyısında 170 den fazla güzel yapı sıralanır. Bunların çoğu 13ncü/18nci yüzyıla tarihlenir ve Venedik Cumhuriyeti tarafından yaratılan refahı ve sanatı gösterir.

Chambord Şatosu / Fransa



Chambord Şatosu ya da Chambord Sarayı, Loire bölgesinin en büyük şatosudur. Blois şehrinin 15 kilometre doğusunda bulunmaktadır. 16. yüzyılın 2. yarısında Kral I. François’ın av köşkü olarak inşa ettirdiği saray Loire saraylarının en görkemlisidir.Chambord Sarayı’nın mimarı bilinmemektedir. Leonardo da Vinci ya da Domenico Cortona’nun planını çizdiğine dair tahminlerde henüz kesinlik kazanamamıştır. Sarayın inşaasına 1519’da başlanmış, 1539 yılında finansal sorunlardan dolayı ara verilmiştir. İnşaat çalışmaları çok uğraştırıcı ve masrafli olmuştur. Saray 5 metre uzunluğundaki tahta kazıkların üzerinde, bataklık bir alanda inşa edilmiştir. Sarayın temel çalışmalarında 1800 işçi çalışmıştır. Duvarların örülmesi 15 yıl sürmüştür. Saray 156 metre uzunluĝunda, 56 metre yüksekliĝindedir. Sarayın 6 yüksek kulesi, 426 odası, 365 zarif bacası ve 77 adet merdiveni mevcuttur. İnşaatı toplam 25 yıl sürmüş, eklemeleri ve düzeltmeleri ile bu süre daha da uzundur.

2. Dünya Savaşı Fotoğrafları (HD)

Tarih konulu karikatürler -2

Tarihle ilgili siteler





http://www.e-tarih.org

http://www.ttk.gov.tr

http://www.tarihportali.org

http://www.tarihbilinci.com

http://www.tarih.gen.tr/forum/


Sitelerin hepsi incelenmiştir ve hepsi tarafsız sitelerdir.

23 Kasım 2013 Cumartesi

Dünyada Türkler İçin Söylenen Sözler!!






TASSE
"Türkten bahsediyorum. Düşmana saldırırken amansız bir kasırgaya, korkunç
bir deniz ve insafsız bir yıldırıma benzeyen Türk, dost yanında ve silahsız
kalmış düşman karşısında bir seher yelidir, berrak bir göldür. Gönül açan bu
yeli, kasırgayı, göz kamaştıran bu gölü çoşkun bir denize, ıtrında asalet
uçan bu gülü yıldırıma çevirmek tabiatı da inciten bri gaflet olur."
__________________________________________________

Demirbaş ŞARL
"Poltava'da esir oluyordum. Bu, benim için bir ölümdü, kurtuldum. Buğ nehri
önünde tehlike daha kuvvetli olarak belirdi... gene kurtuldum. Fakat bugün
esirim. Türklerin esiriyim. Denizin, ateşin ve suyun yapamadığını onlar
yaptılar, beni esir ettiler. Ayağımda zincir yok. Zindan da değilim. Hürüm,
istediğimi yapıyorum. Lakin gene esirim; şevkatin, ülüvvü cenabın, asaletin,
nezaketin esiriyim. Türkler beni işte bu elmas bağa sardılar."
__________________________________________________

Edmondo De AMICS
"Türkün şevkat ve insaniyet duygusunu inkar mümkün değildir. Bu duygu insanı
atalete sevkedip sefaleti artırmakla beraber, teşkilatı düzensiz bir
toplumun bir derdine tek çare demektir. Türk ırkının soyluluğunu gösteren
diğer duygular, yani en küçük iyiliklere karşı besledikleri minnet ve şükran
duygusu, ölmüşlere karşı besledikleri minnet ve şükran duygusu, ölmüşlere
karşı besledikleri minnet ve şükran duygusu ... büyük bir nezaketle yapılan
konukseverlik adeti ve hayvanlara saygı alışkanlığı gibi faziletlerin inkarı
da mümkün değildir."
__________________________________________________

Conte De BONNEVAL
"Türkleri seviyorum. Onlar, cennetten bir köşe olan bu eşsiz memlekete
yakışan, eşsiz insanlar. Yaradılışlarında göksel bir azamet, gönül
alışlarında ise meleklerde bulunmayan bir mahviyet var. Bu büyük ruhlu
milletin arasında vatanımı unutmaktan korkuyorum. Vatan aziz, pek aziz.
Lakin Türk te aziz ve çok aziz."
__________________________________________________

Mete HAN, Hun Hükümdarı
"Nerede bir Türk varsa, orayı kalbinden seveceksin."
"Boyun eğmeyeceğiz!
Zira öteden beri Hing-nu'lar (Hun) kuvveti takdir eder, tabi olmayı hakir
görürler. Savaşcı süvari hayatımız sayesinde bri ulus olduk. Zira bilirler
ki, savaşta savaşcıların kaderi ölümdür. Biz ölsek de, kahramanlığımızın
şöhreti kalacak, çocuklarımız ve torunlarımız diğer kavimlerin EFENDİSİ
OLACAKLARDIR."
__________________________________________________

PLANO CAPRİNİ
"Dünya'da Türk kadar saygıbilir bir kavim daha yoktur. Türkler'de inzibat,
büyüklere karşı itaat o derecedir ki, bizim keşiş (dini) sınıfımız bile
onlardan örnek alabilir... Türkler bir tek büyük ailenin bireyleri gibi
yaşarlar ve dar şartlar içinde olsalar dahi yiyeceklerini kardeşçe
paylaşırlar."
__________________________________________________

FELDMAREŞAL H. VON. MOLTKE
"Müsellah milletin en canlı örneği Türklerdir. Bu diyar köylüsünün orak,
katibinin kalem ve hatta kadının etek tutuşundan silaha sarılmış bir pençe
kıvraklığı vardır... O doğduğu günden beri müsellahtır, bundan dolayı da
hayata ve olaylara güvenle bakmayı öğrenmiştir."
__________________________________________________

IBN HASSUL
"Bütün milletler içinde cesaret ve secaatte Türklerden daha ileride olan ve
büyük amaçları elde etmek uğrunda daha ileri gidebilen bir millet yoktur.
Allahu teala onları arslan suretinde yaratmıştır...

Türk, bağı çözüldükten sonra, askere başbuğ olmak veya perdedarlık etmek
veya bir topluma emir vermek ve yasak koymaktan başka bir işe razı olmaz."
__________________________________________________

BUSBECQ
"(Türkler) Hayvanlara bakanlar da onlara gayet iyi muamele ederler. Onları
durmadan okşa***** muhabbetlerini kazanırlar. Son derece zorda kalmadıkça
kızgınlıklarını çıkarmak için değnekle hayvana vurmazlar. Bunun sonucu
olarak da atlar insanlara karşı gayet muhabbetli oluyorlar.
__________________________________________________

PIERRE LOTİ
"Türk asillerin asilidir. Yapma olmayan, gösterişi bulunmayan bu pek yüksek
soyluluk ona, tabiatın hediyesidir. Sadelik içinde balagatı, zarif bir
durgunluk içinde duygulu bir hayatiyeti ve parıltılı bir hayat içinde kibar
bir hakikat hissettiren tek varlık Türklerdir. Şark hülya ve efsaneler
alemidir. Türk, o rengarenk alemin gözüdür, dilidir, ışığıdır ve yaşayan
gerçeğidir."
__________________________________________________

Komutan PRINCE EUGENE
"Şimdi, Theisis uyu, büyük zaferimizin şanlı hikayesini Donue'a (Tuna)
götürüyor. Fakat Haşmetpenah ! itiraf etmeğe mecburum:
Türkler, taşıdıkları parlak şöhrete layık bir biçimde döğüştüler. Türk'e
yakışır bir feragatle ve celâdetle çarpışa çarpışa öldüler.
Onların sönüşü, pırıltılarda göz kamaştırdıktan sonra sönen şimşekleri
andırıyor. Karşımızdan, ağır ağır kaybolan bir ışık kütlesi gibi, beyaz bir
eriyişle çekildiler, görünmez oldular. Onların galibiyetleri gibi
mağlubiyetleri de şanlı ve ibretli"
__________________________________________________

İORGA (ROMEN)
"Türk ülkesinin hiç bir tarafında halktan üstün sayılabilecek
beylerle asilzadelerden oluşan hiç bir yüksek tabaka yahut zadeğan sınıf
mevcut değildir. İşte bundan dolayı etle kemikten ve sinirle kandan ibaret
bütün canlu mahluklar hep aynı veziyettedir (eşittir) ve dünyanın her
yerinde olduğu gibi vahşi hayvanlar bile nasıl secaat ve cesaretleriyle
ayrılırlarsa, Türkiye'de de insanlar arasında ancak o kadar Türk
gösterilebilir."
__________________________________________________

POSTEL
"Yeryüzündeki en ilahi disiplin Türk askerlerindedir."
__________________________________________________

LEON CAHON
"Türk hakanının gece uyumaması ve gündüz dinlenmemesi yanlız fakir tebasını
besleyip giydirmek için değildir; O, Türkün şöhreti ve milletinin şanı ve
şerefi için gece gündüz çalışmış ve çarpışmıştır. Mısır firavunu, İran şahı
ve yahut Asur hükümdarı kendi sahısları uğruna yahut ilahlarının kudretini
göstermek amacıyla milletlerini yok ettiği halde, Türk hakanı milletinin
hüsn-i şöhretinden başka birşey düşünmemiştir."
__________________________________________________

ARAP ALİMİ CAHİZ
"Türkler yaltaklanma, yaldızlı sözler, münafıklık, kovuculuk, yapmacık,
yerme, riya, dostlarına karşı kibir, arkadaşalarına karşı fenalık, bi'dat
nedir bilmezler. Çeşitli fikirler onları bozmamıştır.
Türkler pek namuslu insanlardır."
__________________________________________________

CHARLES ROYAN (Plevne'de Gazi Osman Paşa emrinde hizmet görmüş ve sonradan
general hütbesine kadar yükselmiş Avusturalyalı bir Dr. General)
"Allah - Allah! nidalarıyla ve yiğit yüreklerindeki imanın kudreti ile Rus
süngüleri üzerine öyle atılışları vardı ki, İngiltere tarihinde gördüğümüz
kahramanlardan hiçbiri bu Türk askerlerinden fazla şecaat göstermiş
olamazdı.
Silah arkadaşım olmuşş bu insanların sahip bulundukları yüksek nâmus ve
şeref duygularını, engin şecaat ve sadakatlerini, üstün vatanseverliklerini
gönlümde gururla muhafaza etmekteyim."
__________________________________________________

General TAVSHEND (Birinci Dünya Savaşında Irak Cephesi komutanı iken Türk
ordusuna yenilerek esir düşmüş İngiliz Generali)
"Avrupa'da hiçbir asker yoktur ki, (Bu sözlerimin altını çiziyorum),
savunmakta Türklerle kıyaslanabilsin. Örnek olarak Çanakkale'yi göstermek
isterim. Orada, bizim gemi ateşlerimizle büyük kayıplara uğramış olan
kıtalar Türk olmasalardı yerlerinde kalamaz ve derhal değiştilirlerdi. Oysa
Türkler tüm savaş boyunca siperlerinden ayrılmadılar.
__________________________________________________

General HAMİLTON (Çanakkale'ye taarruz eden müttefik orduların Başkomutanı)
"Çok cesur savaşan ve iyi sevk ve idare edilen Türk Ordusu karşısında
bulunuyoruz..."
__________________________________________________

Lord CASEY (1967-71 arasında Avrustralya Genel Valisi ve Çanakkale'de
savaşmış bir Anzak)
"... Bizler o Yarımada'dan kahraman Türk Milletine duyduğumuz takdirle
ayrılmışızdır... Sonuç olarak belirtmek isterim ki, sizler kahraman olduğu
kadar insan ve uygar bir milletin evlatlarısınız...
__________________________________________________

General Liman von SANDERS (Çanakkale'de 5'nci Türk Ordusuna komuta etmiş
Alman Generali)
Çanakkale'yi bir asker olarak anlatmak imkânsızdır.

Çelikten, mânevi güçten, vatan aşkından bir insan yapısı ne demektir? Bu
sorunun cevabı işte şu gösterişten uzak, mütevekkil ve sâkin Anadolu
çocuğunun kendisi idi!...

Tarih kitaplarında Türkler hakkında yazılı olanlar, hatta onlarla
savaşanların anlattıkları gerçekleri ifadeden acizdir. Mutluluk Türklerle
aynı safta savaşmaktır. Bu şerefi ömrümün sonuna kadar taşıyacağım.

Taş üzerinde yatıyor, Güneşe, fırtınalara, soğuğa, yağmura karşı korunmasız
siperlerde çamur ve toz içinde günler geçiriyor, fakat dünyanın bütün vasıta
ve imkânlarına sahip düşmanlarıyla arslanlar gibi döğüşüyorlardı. Bu ne
sessiz, gösterişsiz bir yurt sevgisi idi!...

Allah adını yürekten tekrarla***** saldırganın üzerine atılıyorlardı.

Düşmanları da onlara hayrandı.

Yıllar süren silah arkadaşlığımız döneminde, kendisini öldürmeye, yurdunu
elinden almaya gelenlere karşı hiçbir gaddarlıklarını görmedim. Yaralı
düşmanlarını sırtlarında siperlerine getiriyor, sargı bezi olmadığı zaman,
yedeği bulunmayan gömleklerini yırtarak onları sarıyorlardı...
__________________________________________________

Alman tarihçi HAMMER
"Tarih, Türkler'den çok şey öğrendi. Onların elinden çıkma öyle eserler var
ki bunlar Medeniyetin birer ziynetidir."

__________________________________________________

Martin LUTHER Almanlar'a hitap ediyor;
"Ey Almanlar, bırakınız Türkler Almanya'yı istila etsinler, hakkın, adaletin
ne olduğunu Türkler size öğreteceklerdir."
__________________________________________________

Albert SOREL
"Türkler, Asya'nın güçlü ulusudur."
__________________________________________________

Baron BUSBEK
"Türkler, bilime saygılı ve ince duygulu bir ulustur."
__________________________________________________

Lord BYRON
"Kılıcı insafsız bir ustalıkla kullanan Türkün eli, yendiği insanların
yarasını sarmakta da ustadır."
__________________________________________________

Charles McFARLANE
"Türklerin doğruluklarıyla, namusları ne kadar övülse yeridir."
__________________________________________________

HAMİLTON
"Türklerden başka dini ve vatanı uğruna canını vermeye hazır asker yoktur."
__________________________________________________

Semame İbni EŞREŞ
"Her Türk kendini aslan, düşmanını av, atını ceylan bilir."
"Türk korkmaz korkutur, bir şey isterse onu yapmadıkça vazgeçmez. Hangi işe
el atarsa başarır."
__________________________________________________

TOWSHEND
"Savaşın zevkini almak isteyenler Türklerle savaşsınlar."
__________________________________________________

WİLLİAM PİTT
"Türklerin tek sevdikleri şey haktır, gerçektir ve hiçbir haksızlık
yapamadıkları halde haksızlığa uğramışlardır."
__________________________________________________

THIERS
"Eğer bir Türk devleti olmasaydı yaratmak gerekirdi."
__________________________________________________

Komik Karikatürler

Share

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More